Sürüyü Gütmek Ne Demek? Öğrenmenin Özgürleştirici Gücü Üzerine Pedagojik Bir İnceleme Bir eğitimci olarak her zaman şuna inanırım: öğrenme, yalnızca bilgi edinme süreci değil; aynı zamanda bireyin özgürleşme, düşünme ve anlam kurma yolculuğudur. Fakat eğitim tarihinde, zaman zaman bu yolculuğun yönü tersine çevrilmiş; öğrenme, sorgulamanın değil, itaatin aracı hâline gelmiştir. İşte tam da bu noktada, “Sürüyü gütmek ne demek?” sorusu, pedagojik bir metafor olarak karşımıza çıkar. Bu kavram, sadece bir davranışı değil, bir eğitim anlayışını da simgeler. Sürüyü gütmek, görünürde bir düzenin ifadesi gibi dursa da, özünde bireyselliğin, eleştirel düşünmenin ve özgünlüğün bastırılmasını temsil eder. Bu yazıda, bu ifadeyi öğrenme…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Belki de hiç aklımıza gelmeyen bir soru: “Karakalem kağıdı nasıl olmalı?” sorusu sadece teknik bir detay gibi görünse de, aslında yaratıcılığa, kimliğe ve eşitliğe dair çok daha derin meselelerin kapısını aralar. Bir çizim sayfası sadece kurşun kalem izlerini değil; bakış açılarımızı, önyargılarımızı ve dünyayı anlamlandırma biçimimizi de taşır. O hâlde mesele yalnızca gramaj ve doku değil, aynı zamanda temsil, çeşitlilik ve adalet meselesidir. Karakalem kağıdı nasıl olmalı? (Sadece teknik değil, toplumsal bir mesele) Sanat dünyasında sıklıkla göz ardı edilen gerçek şudur: Bir kağıt, üzerinde çizilen şeyin anlamını ve etkisini değiştirebilir. Pürüzlülüğü, rengi, dokusu ve boyutu kadar, o kağıdı seçerken taşıdığımız…
Yorum BırakHüsn ü Aşk Hikayesi Nedir? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Kültürlerin çeşitliliği, insanlığın tarih boyunca oluşturduğu farklı inançlar, ritüeller ve toplumsal yapılarla şekillenen zengin bir dokudur. Bir antropolog olarak, bu kültürel çeşitliliğin ardında yatan derin anlamları keşfetmek her zaman beni büyülemiştir. Bugün, “Hüsn ü Aşk” hikayesini inceleyerek, aşkın ve güzelliğin toplumlar üzerindeki etkilerini, sembollerini ve kültürel anlamlarını keşfetmeye davet ediyorum. Bu hikaye, sadece bir aşk öyküsü değil; aynı zamanda bir toplumun değerlerini, kimliklerini ve kolektif bilinçlerini nasıl inşa ettiğini anlatan derin bir kültürel anlatıdır. Hüsn ü Aşk: Aşkın ve Güzelliğin Evrensel Hikayesi Hüsn ü Aşk, Türk edebiyatının ve İslam kültürünün en…
Yorum BırakHöyüklü, Bursa il sınırları içinde yer alan bir mahalle olup, tarihsel ve kültürel açıdan önemli bir bölgedir. Bu yazıda, Höyüklü’nün tarihî arka planını, günümüzdeki akademik tartışmalarını ve bölgenin kültürel mirasını ele alacağız. Höyüklü’nün Tarihî Arka Planı Höyüklü, antik çağlardan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Bursa’nın güneydoğusunda yer alan bu mahalle, özellikle Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılarıyla dikkat çeker. Bölgedeki höyükler, höyüklülerin tarihî mirasının önemli bir parçasıdır. Höyükler, yerleşim alanlarının üzerine biriken kültürel tabakalardan oluşan tepelerdir. Bu yapılar, arkeologlar için geçmiş medeniyetlerin yaşam biçimlerini, ticaret yollarını ve sosyal yapılarını anlamada önemli ipuçları sunar. Höyüklü’deki höyükler de…
Yorum BırakKapuska Yemeğine Kimyon Konur mu? Baharatın Ötesinde Bir Toplumsal Hikâye Bazen en basit mutfak soruları, aslında en derin toplumsal tartışmaların kapısını aralar. “Kapuska yemeğine kimyon konur mu?” da işte bu türden bir sorudur. Yalnızca bir baharat tercihini değil, gelenekle yenilik arasındaki gerilimi, kimliğin mutfaktaki ifadesini ve hatta toplumsal rollerin nasıl şekillendiğini yansıtır. Bugün bu soruya yalnızca “Evet” ya da “Hayır” demekle yetinmeyeceğiz; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet merceğinden geçerek birlikte düşüneceğiz. Baharat Tercihinden Toplumsal Mesaja Kimyon, Türk mutfağında güçlü, karakterli ve tartışmalı bir baharattır. Seveni çok sever, sevmeyeni kaşık ucuyla bile dokunmaz. Kapuska gibi sade ve mütevazı bir yemeğe kimyon…
Yorum BırakHangi Bitki Çayı Sakinleştirir? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir Yolculuk Hayatın temposu çoğu zaman nefes almaya bile izin vermiyor. Yoğun iş temposu, şehir gürültüsü, ilişkilerdeki karmaşa… Böyle anlarda elimizi uzattığımız ilk şeylerden biri bir fincan bitki çayı oluyor. Peki ama “hangi bitki çayı sakinleştirir?” sorusunun cevabı, gerçekten sadece birkaç demleme önerisinden mi ibaret? Yoksa bu soruya verilen yanıt, bakış açımıza göre değişir mi? Gelin bu konuya birlikte farklı yönlerden bakalım ve belki de fincanımızda dönen o sıcak suya biraz daha anlam katalım. — Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı: Bilim Ne Diyor? Erkeklerin çoğu, konulara yaklaşırken daha analitik, daha ölçülebilir…
Yorum BırakGofre Kumaş Ne Demek? Parlak Etiketlerin Ardındaki Gerçek İddialı bir yerden gireyim: “Gofre kumaş” çoğu zaman bir kumaş türü değil, güzel paketlenmiş bir pazarlama etiketi. Evet, kulağa sert geliyor. Ama tam da bu yüzden konuşmamız gerekiyor. Mağaza etiketlerinde “gofre” diye satılan şeyin, liften (pamuk, polyester, viskon vb.) çok, yüzey efekti olduğunu çoğu zaman görmezden geliyoruz. Peki gofre gerçekten ne, ne değil? Hangi durumda kalıcı, hangi durumda ilk yıkamada kaybolan bir hayal? Gelin, teknik ama anlaşılır bir dille masaya yatıralım. Önce Tanım: “Gofre” Bir Lif Değil, Bir Yüzey İşlemi Gofre (ya da “gofre baskı”), kumaş yüzeyinde kabartılı, dalgalı ya da petekli…
Yorum BırakHipertansiyon Zamanla Geçer Mi? Toplumsal Yapıların ve Cinsiyet Rollerinin Etkisi Üzerine Bir Analiz Toplumsal yapılar ve bireylerin hayatlarına yön veren normlar, yalnızca günlük pratiklerimizi değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik sağlığımızı da şekillendirir. Hipertansiyon, yani yüksek tansiyon, günümüzde yaygın bir sağlık problemi olmasına rağmen, toplumda bu hastalığın nasıl algılandığı, tedaviye yaklaşım biçimimiz ve bireylerin bu hastalıkla mücadele etme şekilleri, çoğunlukla toplumsal normlara dayalıdır. Bu yazıda, hipertansiyonun zamanla geçip geçmeyeceğini sorgularken, toplumsal yapıların ve cinsiyet rollerinin bu hastalık üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyeceğiz. Hipertansiyonun Toplumsal Boyutu Hipertansiyon, genellikle bireysel bir sağlık sorunu olarak görülür. Ancak, toplumsal bir bağlamda ele alındığında, bu hastalığın…
Yorum BırakHırçınlık Ne Demek TDK? Öğrenmenin Işığında Duygusal Dalgalanmaları Anlamak Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değildir; aynı zamanda insanın kendi iç dünyasını, duygularını ve davranışlarını tanıma sürecidir. Bir eğitimci olarak her öğrencide farklı bir duygu dalgasına, bazen coşkuya, bazen de öfkeye tanıklık ederiz. Hırçınlık, bu duygusal evrenin dikkatle okunması gereken yönlerinden biridir. Çünkü her hırçınlık, öğrenme yolculuğunda bir direnç noktası taşıyabilir. TDK’ya Göre Hırçınlık: Duygunun Dilsel Karşılığı Türk Dil Kurumu (TDK) hırçınlık kelimesini, “sert, geçimsiz, kolay sinirlenen veya öfkelenen olma durumu” şeklinde tanımlar. Bu tanım, davranışsal bir dışavuruma işaret eder; ama eğitim dünyasında bu kavramın ardında çok daha derin psikolojik ve toplumsal…
Yorum BırakHidrolik Silindir Nedir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Merak etmek, insanın doğasında vardır. İnsan zihni, etrafındaki her şeyi analiz etme, anlama ve çözme eğilimindedir. Bu süreç bazen bir makineyi anlamaktan çok, insan davranışlarını çözümlemeye kadar uzanır. Bir psikolog olarak, insanın içsel dünyasındaki hareketleri, mekanizmaları ve etkileşimleri incelediğimde, bununla benzer bir işlem gerçekleştirdiğimi fark ediyorum. Tıpkı bir hidrolik silindirin, basınç ve kuvvetle hareket etmesi gibi, bizler de içsel baskılar ve dışsal etkileşimlerle hareket ederiz. Peki, tam olarak bir hidrolik silindir nedir ve insan psikolojisiyle ne kadar benzerlik taşır? Gelin, bu soruya psikolojik bir mercekten bakalım. Hidrolik Silindirin Mekanizması Hidrolik silindir, sıvı basıncını…
Yorum Bırak