İntizar etmek ne demek?
Oysa Arapça kökenli olup sözlükte pek de iyi bilinmeyen intizar kelimesinin ilk anlamı: “bir şeyin olmasını veya birinin gelmesini beklemek, gözetlemek”, “beklemek”tir.
TDK intizar ne demek?
TDK, “intizar” kelimesini “birinin gelip bir şeyin olmasını beklemek, gözlemek” şeklinde tanımlıyor. Herhangi bir durumda, o durumun olmasını beklemek olarak da ifade edilebilir.
Osmanlıca mülâhaza ne demek?
“Consideration” kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. “Lehez” kelimesinden türemiştir ve “düşünmek, değerlendirmek, kafa yormak ve değerlendirmek” anlamına gelir.
Terkis ne demek Osmanlıca?
Osmanlı Türkçesi [1] dans etmek, dans etmek, dans ettirilmek.
İntizar ne demek Osmanlıca?
intizar – Nişanyan Sözlüğü. Arapça nẓr kökünden gelen ve “beklemek, kendi yolunu beklemek” anlamına gelen intiẓār اِنتظار kelimesinden bir alıntıdır. Bu kelime, VIII. Arapça naẓara نظر “baktı” fiilinin iftiˁāl ölçüsündedir. infinitive’dir.
İntizar ne demek din?
İntizar’ın sözlüğü Arapça kökenli olup lanet veya beddua anlamına gelse de, sıklıkla diğer anlamıyla kullanılır. Bu anlamda bir durumun meydana gelmesini beklemek veya bir kişiyi beklemek olarak anlaşılabilir.
İhtizar etmek ne demek?
(ﺍﺣﺘﻀﺎﺭ) i. (Ar. ḥużūr iḥtiżār “hazır olun, vakit geldi”den) Azap: Firâş-ı ihtizarına gidip gözyaşlarıyla son saatlerini yas tutacaksın (Hâlit Z. Uşaklıgil).
İlenme nedir kısaca?
geçişsiz f. (Eski Türkçe ilen-mek) E. T. Türk. ve topluluk önünde konuşma. Tanrı’nın gazabını dilemek, lanet okumak, inkar etmek, kınamak: Şimdi düşmanıma lanet okuduğum bir durumdayım / Diyor ki sen bile Mihri gibi kara olabilirsin (Mihrî – T. S.).
İntisar ne demek Arapça?
Arapça nşr kökünden gelen ve “yaymak, dağıtmak” anlamına gelen intişār اِنتشار kelimesinden bir alıntıdır. Bu kelime Arapça nashara نشر “yaymak, dağıtmak” fiilinin iftiˁāl ölçüsündedir. VIII. infinitive’dir. Daha fazla bilgi için yayın makalesine bakın. intişār: yaymak, dağıtmak ve yaymak.
Osmanlıca müteveccih ne demek?
Arapça wch kökünden gelen ve “yöneten, yönelen” anlamına gelen müteveccih متوجّه kelimesinden alınmış bir alıntıdır.
Mütehassıs Osmanlıca ne demek?
“Mutehassis” kelimesi Arapça kökenlidir ve Türkçeye Arapçadan gelmiştir. “تَحَسَّسَ” (tehassesa) fiilinden türemiştir ve “hissetmek, hissetmek” anlamında kullanılır. Anlamı: “Uzman”ın, duygularını kolayca hisseden ve bunların kendisini yoğun bir şekilde etkilemesine izin veren duygusal olarak etkilenen kişi anlamına geldiği anlaşılmaktadır.
Mütedahil ne demek Osmanlıca?
Birbirini kovalayan, iç içe geçen, iç içe geçen, iç içe geçen.
Tegayyür ne demek Osmanlıca?
Tagayyür kelimesinin Türkçe-Türkçe sözlükteki anlamı (Osmanlı dönemi) “koklamak” ve değişmek; ihtiyaç, maddiyat ve imkândan, ferahlık, iyileşme ve gelişmeden gelir.
Tevellüt Osmanlıca ne demek?
Tevellüt kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup “v-l-t” kökünden türemiştir. “Vücud” kelimesiyle aynı kökten gelir ve “doğum, doğma” anlamına gelir. Türkçede Tevellüt, bir varlığın doğumunu veya doğum anını ifade eder.
Tesanüd Osmanlıca ne demek?
Sözlükte, “dayanmak, yaslanmak” anlamındaki sened kökünden gelen tesânüd, “dayanmak, yaslanmak” (istinâd) ve “her topluluğun kendi bayrağı altında toplanması” olmak üzere iki ayrı anlama gelir (Cevherî, eṣ-Ṣıḥâḥ, m. “snd”; Lisânü’l-ʿArab, m. “snd”; Tâcü’l-ʿarûs, m. “snd.”
İhtizar etmek ne demek?
(ﺍﺣﺘﻀﺎﺭ) i. (ar. ḥużūr, iḥtiżār “hazır olmak, zamanı geldi” kelimelerinden) Ölüm korkusu: Ölüm gününe gidip son saatlerini gözyaşlarıyla yas tutacaksınız (Hâlit Z. Uşaklıgil).
İlenme nedir kısaca?
geçişsiz f. (Eski Türkçe ilen-mek) E. T. Türk. ve topluluk önünde konuşma. Tanrı’nın gazabını dilemek, lanet okumak, inkar etmek, kınamak: Şimdi düşmanıma lanet okuduğum bir durumdayım / Diyor ki sen bile Mihri gibi kara olabilirsin (Mihrî – T. S.).
İntizam etmek ne demek?
TDK Sözlük “Düzenli Olmak” Sözcüğünün Anlamı Bu bağlamda, “düzenli olmak” ve “bir durumu düzene koymak” gibi anlamlar açısından ele alınmaktadır. Özellikle edebi eserlerin yanında Türkçe’deki en önemli sözcüklerden biridir.
Beddua nedir?
(Çağrıcı, 1992: V, 297) Birinin başına kötü bir şey gelmesi için edilen duaya beddua denir. (Karaman vd., 2007: 60) Arapçada “ﺎﻋد” fiili “ﻰﻠﻋ” harfiyle kullanıldığında beddua etmek anlamına gelir.