Kamulaştırmanın Amacı Nedir? İnsan Hikâyeleriyle Kamu Yararının Derin Anlamı
Bazı kelimeler vardır ki kulağa çok resmi, hatta biraz da korkutucu gelir: “Kamulaştırma” da onlardan biridir. Ama gelin bugün bu kelimenin soğuk yüzünü bir kenara bırakıp, onu bir insan hikâyesi gibi okuyalım. Çünkü kamulaştırma sadece “devletin mülk alması” değil, toplumun geleceği için atılan stratejik ve insani bir adımdır.
—
🌆 Kamulaştırma Nedir, Neden Yapılır?
Kamulaştırma, en basit tanımıyla, devletin kamu yararı için özel mülkiyete ait bir taşınmazı bedelini ödeyerek alma işlemidir. Bu, Anayasa ve Kamulaştırma Kanunu ile güvence altına alınmış bir haktır.
Ama burada kilit nokta “kamu yararı”dır. Devlet bu yetkisini keyfi olarak kullanamaz; sadece toplumun genel ihtiyaçları için devreye girer. Örneğin:
Yeni bir otoyol yapılması
Baraj veya enerji santrali inşası
Hastane, okul, park veya havaalanı kurulması
Tarihi eserlerin korunması ya da doğal alanların kamusal kullanıma açılması
Tüm bu örneklerin ortak noktası, tek bir kişinin değil, milyonların hayatını kolaylaştırmasıdır.
—
📊 Verilere Göre Kamulaştırmanın Toplumsal Etkisi
Türkiye’de son 20 yılda yapılan kamulaştırma işlemlerinin %60’tan fazlası ulaşım altyapısı içindir. Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2003–2023 yılları arasında 13.000 kilometreden fazla yeni otoyol ve bölünmüş yol kamulaştırma sayesinde yapılabilmiştir.
Yine aynı dönemde:
1.200’den fazla yeni okul inşa edildi.
340’tan fazla yeni devlet hastanesi kamulaştırılan araziler üzerine kuruldu.
200’den fazla baraj ve sulama projesi hayata geçirildi.
Bu rakamlar sadece beton ve asfalt demek değil; çocukların daha kısa sürede okula ulaşması, hastaların yaşadığı şehirde tedavi görebilmesi ve tarımın gelişmesi anlamına geliyor.
—
👨👩👧👦 İnsan Hikâyeleriyle Kamulaştırma
🛣️ Mehmet Amca’nın Tarlasından Geçen Yol
Aydın’da yaşayan Mehmet amca, dedesinden kalan zeytinlik tarlasının bir kısmının otoyol için kamulaştırıldığını öğrendiğinde önce çok üzülmüş. “Ağaçlarım gidecek” diye düşünmüş. Ama birkaç yıl sonra o yoldan günde binlerce aracın geçtiğini, köyünün şehirle daha kolay bağlantı kurduğunu görünce fikri değişmiş. “Torunum artık üniversiteye iki saat daha erken gidiyor” diyor gülerek.
🏥 Ayşe’nin Mahallesindeki Yeni Hastane
İstanbul’un kenar mahallerinden birinde yaşayan Ayşe, yıllardır en yakın hastaneye gitmek için iki otobüs değiştirmek zorundaydı. Bir gün mahallesindeki boş arazinin kamulaştırıldığını ve hastane yapılacağını duydu. Bugün o hastane sayesinde komşuları da, yaşı ilerlemiş annesi de kolayca sağlık hizmetine ulaşabiliyor.
Bu hikâyeler bize kamulaştırmanın sadece “mülk el değiştirmesi” olmadığını gösteriyor. Bu, insanların hayatlarını kolaylaştıran, geleceğe dair umutları büyüten bir süreçtir.
—
🧭 Kamulaştırmanın Derin Amacı: Kamu Yararı ve Denge
Kamulaştırmanın nihai amacı, bireysel mülkiyet hakkı ile toplumun ortak çıkarı arasında bir denge kurmaktır.
Devlet bir yandan bireyin mülkiyet hakkına saygı gösterir, diğer yandan bu hakkın toplumun gelişmesine engel olmasını önler.
Bu nedenle kamulaştırma:
Sosyal adaleti sağlar: Kaynaklar sadece zenginlerin değil, herkesin faydasına sunulur.
Altyapıyı geliştirir: Ulaşım, sağlık, eğitim ve enerji gibi temel ihtiyaçlar karşılanır.
Geleceğe yatırım yapar: Kentleşme planlı ve sürdürülebilir hale gelir.
—
🔍 Kamulaştırma Bir Son Değil, Yeni Bir Başlangıçtır
Kamulaştırma bazen evinizin kapısını çalar, bazen de çocuğunuzun okul yolunu kısaltır. Kimi zaman tarlanızı kaybedersiniz ama karşılığında bir köprünün gölgesinde büyüyen yeni bir şehir kurulur.
Evet, bireysel olarak zorlayıcı olabilir. Ancak kamulaştırmanın amacı, tek bir kişiyi değil, hepimizi daha iyi bir geleceğe taşımaktır.
—
💬 Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Sizce kamulaştırma süreci her zaman adil mi işliyor? Kamu yararı ile bireysel haklar arasında nasıl bir denge kurulmalı? Belki sizin ya da tanıdığınız birinin de kamulaştırmayla ilgili bir hikâyesi vardır… Yorumlarda paylaşın, hep birlikte tartışalım!