İçeriğe geç

Evde İlham Köşesi Yazılar

Helezon yayı olmazsa ne olur ?

Helezon Yayı Olmazsa Ne Olur? Güç, Toplum ve Denge Üzerine Bir Siyasal Analiz Bir siyaset bilimci olarak her zaman şu soruyu sorarım: Toplumlar, gerilim olmadan nasıl dönüşür? Bir mekanizmanın hareketini sağlayan helezon yayı, yalnızca fiziksel bir parça değildir; aynı zamanda siyasal düzenin de metaforudur. Çünkü her düzen, belirli bir gerilime ihtiyaç duyar. Peki, helezon yayı olmazsa ne olur? Eğer bir sistemin dinamiklerini ayakta tutan bu sembolik yay ortadan kalkarsa, toplumda denge nasıl sağlanır? Bu sorunun yanıtı, iktidarın doğasından vatandaşlığın anlamına kadar uzanan derin bir tartışmayı içerir. Helezon Yayı: Siyasetin Görünmeyen Dinamiği Helezon yayı, bir sistemin hem hareketini hem de dengesini…

Yorum Bırak

Osmanlı neden Fransa’ya kapitülasyon verdi ?

Bazı sorular vardır ki, sadece tarihî bir bilgi olmaktan öteye geçer. Onları anlamak, bir dönemin ruhunu, insan ilişkilerinin karmaşık dokusunu ve devletlerin kaderini şekillendiren kararların ardındaki duyguları çözmek anlamına gelir. “Osmanlı neden Fransa’ya kapitülasyon verdi?” sorusu da tam olarak böyle bir sorudur. Gelin, sizi o karara götüren yola bir hikâye eşliğinde çıkarayım… Bir İmparatorluğun Dönüm Noktası: Osmanlı ve Fransa’nın Kesişen Yolları Hikâyenin Başlangıcı: İstanbul’da Bir Gece Yıl 1535… İstanbul’un saray avlusu, gecenin sessizliğinde bile devletin büyük kararlarının ağırlığıyla yankılanıyordu. Kanuni Sultan Süleyman, devrinin en güçlü hükümdarı olarak yalnızca ordularla değil, diplomasiyle de dünyayı şekillendiren bir liderdi. Ancak karşısında şimdi yeni…

Yorum Bırak

Ertuğrul’un oğlu Gündüz kimdir ?

Kıt Kaynaklar, Sonsuz Arzular: Bir Ekonomistin Bakışıyla Gündüz Bey Bir ekonomist için tarih, yalnızca olayların sıralı anlatısı değildir; aynı zamanda kaynakların nasıl yönetildiği, stratejik kararların hangi maliyetlerle alındığı ve bu kararların toplumsal dengeye nasıl yansıdığı üzerine bir laboratuvardır. İnsanlığın kaderi, tıpkı bir piyasa gibi, tercihlerle ve fırsat maliyetleriyle şekillenir. Bu perspektiften bakıldığında, Ertuğrul Gazi’nin oğlu Gündüz Bey yalnızca bir beyin oğlu değil, aynı zamanda bir dönemin ekonomik aklının temsilcisidir. Onun yaşamı, üretim, kaynak paylaşımı, girişimcilik ve kamu yararı arasındaki kırılgan dengeyi anlamak için benzersiz bir örnek sunar. Bir Beyin Oğlu, Bir Ekonomik Aktör: Gündüz Bey Kimdir? Gündüz Bey, 13. yüzyılda…

Yorum Bırak

Kaotik ne demek eksi ?

Kaotik Ne Demek “Eksi”? Etiketin Ardındaki Kolaycılık ve Kötümserlik Endüstrisi “Kaotik” sözcüğü çoğu zaman gerçeği aydınlatmaz; onu gölgeler. Asıl sorun, kelimenin “eksi” anlamlara sabitlenmesi ve düşünmeyi tembelleştirmesi. Kaba bir iddiayla açıyorum: “Kaotik” kelimesi, gündelik dilde sorunları teşhis eden bir kavram olmaktan çıktı; karmaşayı anlamak yerine üzerine örtü örten bir etiket oldu. Hele yanına bir de “eksi” (negatif) çağrışım eklenince, konuşmayı bitiren bir yafta hâline geliyor. Bu yazı, “kaotik ne demek eksi?” sorusunu ciddiye alıp kelimenin düşünme biçimlerimizi nasıl kısıtladığını, nerede işlevsel, nerede yanıltıcı olduğunu eleştirel biçimde masaya yatırıyor. — “Kaotik”in Güncel Sözlükselliği: Uyarı Levhası mı, Kaçış Kartı mı? Günlük konuşmada…

Yorum Bırak

Adalet Bakanı ne mezunu ?

Adalet Bakanı Ne Mezunu? Toplumsal Yapılar ve Kimlikler Üzerine Bir Analiz Bir araştırmacı olarak uzun zamandır toplumsal yapıların bireysel yaşamlarla nasıl dokunduğunu düşünürüm. İnsanlar yalnızca “kim olduklarıyla” değil, toplumun onlara biçtiği rollerle de şekillenirler. Bu bağlamda, “Adalet Bakanı ne mezunu?” sorusu, yalnızca bir eğitim geçmişini öğrenme merakı değil; aynı zamanda toplumsal normlarla eğitimin, statünün, rol beklentilerinin nasıl iç içe geçtiğini gösteren bir kavrayıştır. Adalet Bakanı’nın eğitim geçmişine baktığımızda, şu an görevde bulunan Yılmaz Tunç’un İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olduğu bilgisi yaygın biçimde yer almakta. [1] Ayrıca yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk alanında tamamladığı da kayıtlarda…

Yorum Bırak

Kant etik nedir ?

Kant Etik Nedir? Ahlakın Ciddi Hâliyle Komik Bir Yüzleşme Hayat zor, kararlar zor, ama en zoru ne biliyor musunuz? Kant etiği anlamak. Çünkü bu konuyu anlamaya çalışırken bir yandan “Doğru olanı yap” diyor, bir yandan da “Ama sadece doğru olduğu için yap” diye ekliyor. Yani hem kahveni içerken geri dönüşüm kutusuna atman gerekiyor hem de bunu çevreci görüneceğin için değil, doğru olduğu için yapman lazım. Hazırsanız, gelin ahlakın bu ciddi ama komik dünyasına birlikte dalalım. Çünkü Kant etik teorisi biraz matematik gibi: İlk başta karmaşık gelir ama bir çözdün mü, hayat boyu kullanırsın! Etik, Ama Kant Usulü: “İyiyi İyi Olduğu…

Yorum Bırak

Üst görünüş hangi iz düşüm düzlemine çizilir ?

Üst Görünüş Hangi İz Düşüm Düzlemine Çizilir? Edebiyatın Perspektifinden Bir Anlatı Kelimeler bazen bir kalem ucu gibidir; kimi zaman bir hayatı, kimi zaman bir düşünceyi çizerler. Bir edebiyatçı için dünya, görünüşlerin ve anlamların birbiriyle kesiştiği sonsuz bir düzlemdir. “Üst görünüş hangi iz düşüm düzlemine çizilir?” sorusu ilk bakışta teknik bir sorudur; ama biraz derin bakıldığında insanın kendine, hayata ve bakış açısına dair derin bir metafor taşır. Çünkü her görünüş, aslında bir “bakış”ın ürünüdür. Edebiyat da tıpkı mimarlıkta ya da teknik resimde olduğu gibi, görünmeyeni görünür kılma sanatıdır. Üst Görünüşün Edebî Anlamı: Yukarıdan Bakışın Dönüştürücü Gücü Teknik olarak, üst görünüş bir…

Yorum Bırak

Kamulaştırmanın amacı nedir ?

Kamulaştırmanın Amacı Nedir? İnsan Hikâyeleriyle Kamu Yararının Derin Anlamı Bazı kelimeler vardır ki kulağa çok resmi, hatta biraz da korkutucu gelir: “Kamulaştırma” da onlardan biridir. Ama gelin bugün bu kelimenin soğuk yüzünü bir kenara bırakıp, onu bir insan hikâyesi gibi okuyalım. Çünkü kamulaştırma sadece “devletin mülk alması” değil, toplumun geleceği için atılan stratejik ve insani bir adımdır. — 🌆 Kamulaştırma Nedir, Neden Yapılır? Kamulaştırma, en basit tanımıyla, devletin kamu yararı için özel mülkiyete ait bir taşınmazı bedelini ödeyerek alma işlemidir. Bu, Anayasa ve Kamulaştırma Kanunu ile güvence altına alınmış bir haktır. Ama burada kilit nokta “kamu yararı”dır. Devlet bu yetkisini…

Yorum Bırak

Kameri takvim kaç ay ?

Kamerî Takvim Kaç Ay? Ay Işığında Zamanı Arayanların Hikâyesi Bazı sorular vardır, cevabını bilsek bile sormaktan vazgeçmeyiz. Çünkü o soruların ardında, bir bilgi değil, bir anlam arayışı gizlidir. “Kamerî takvim kaç ay?” sorusu da bana hep böyle gelmiştir. Bugün size bu sorunun cevabını sadece rakamlarla değil, bir hikâyeyle anlatmak istiyorum — ay ışığıyla örülü, zamanı hissetmeye çalışan iki insanın hikâyesiyle. Bir köyde, yıldızların hâlâ görünür olduğu, gecelerin sessizliğinde düşüncelerin yankılandığı bir yerde, Selim ve Zehra yaşardı. Selim, analitik zekâsıyla bilinen bir öğretmendi; hesap yapmayı, düzeni, planı severdi. Zehra ise köyün hikâye anlatıcısıydı; insanları dinler, duyguların dillerini çözmeyi bilirdi. Bir akşam,…

Yorum Bırak

Kırım Hanlığı Moğol mu ?

Kırım Hanlığı Moğol mu? Geçmişi anlamaya çalışan bir tarihçi olarak, çoğu zaman günümüz sorularının kökeninin derin tarihte saklı olduğunu görürüm. Bugün birçok kişinin aklında şu soru vardır: Kırım Hanlığı Moğol mu? Bu sorunun cevabı yalnızca etnik bir kimliğe değil, aynı zamanda Avrasya bozkırlarının karmaşık tarihine, imparatorlukların yükseliş ve çöküşlerine ve toplumların dönüşüm süreçlerine ışık tutar. Kırım Hanlığı’nın tarihi, bir yandan Moğol mirasına dayanırken, diğer yandan Osmanlı, Türk ve Tatar unsurlarıyla harmanlanmış bir yapıyı temsil eder. — Altın Orda’dan Kırım Hanlığı’na Kırım Hanlığı, kökenini 13. yüzyılda Cengiz Han’ın torunları tarafından kurulan Altın Orda Devleti’ne borçludur. Altın Orda, Moğol İmparatorluğu’nun batı kanadıydı…

Yorum Bırak
şişli escort
Sitemap
https://betexpergiris.casino/ilbet giriş yaphttps://betexpergir.net/splash